Geçmişten Günümüze En Güzel Ramazan Gelenekleri
Dünyadaki milyonlarca insanın beklediği ay sonunda geldi. Ailelerin iftar sofralarında bir araya gelerek daha sık vakit geçirdiği bu dönemde, özellikle bir cümle, yaşça büyük aile üyelerinin ağzından eksik olmaz: "Nerede o eski Ramazanlar?" Bu sitem dolu cümle, ister istemez eski Ramazanları ve gelenekleri düşündürür. İşte bu yazımızda da sizler için Ramazan ayının en güzel geleneklerini derledik.
Özlenen Ramazan Eğlenceleri
Ramazan eğlencesi denince akla gelen ilk aktivite Hacivat ve Karagöz izlemektir elbette. Eski zamanlarda her semtte düzenlenen oyunlar 30 gün boyunca devam ederdi. Bu akşam eğlencesi sadece çocukların değil 7'den 70'e kadın erkek demeden herkesin katılımıyla gerçekleşirdi. Günümüzde her ne kadar film ve tiyatro uyarlamaları olsa da perde üzerinde oynanan bu kukla oyunu maalesef popülerliğini yitirmiş bir eğlence.
Semai kahvehaneleri de Osmanlı zamanlarında insanların eğlenmek için sıkça uğradığı bir alan. Bu kahvehanelerde yetenekli kişiler semai okur veya aşık atışması düzenlerdi. Ayrıca kahvehanenin duvarına çeşitli bilmeceler asılır ve Ramazan ayı boyunca insanlar bu bilmeceleri çözmeye çalışırlardı. Özellikle Ramazan akşamları insanların hoşça vakit geçirdiği bu sosyal platform günümüzde göremediğimiz türden bir gelenek.
Yardımlaşmak En Büyük Gelenek
Osmanlı'da yardımlaşmanın türlü türlü yolu olduğu bilinir. Özellikle yardım edilen kişinin mahcup edilmemesi için kullanılmış birçok yaratıcı yoldan belki de en meşhuru "Zimem Defterleri". Bu defterler günümüzdeki veresiye defterlerine benzemekteydi. Hali vakti yerinde kişiler mahalle bakkallarına giderek zimem defterini rica ederlerdi. Defterdeki borçların ya tamamını ya da belirli sayfalarını ödeyerek borçlu kişilere yardımcı olurlardı. Böylece borcun sahibi kimin borcu ödediğinden haberdar olmazdı. Bu gelenek özellikle Ramazan aylarında daha sık yaşanır ve durumu iyi insanlar da bir dini görevi yerine getirmiş olurlardı.
Zimem defterlerinin yanı sıra şehrin çeşitli noktalarına dikilen "sadaka taşları" da Ramazan ayında ayrı bir önem kazanırdı. Bu zarif yardımlaşma yolunu kullanmak isteyen kimseler genellikle kimsenin göremeyeceği gece saatlerinde sadakalarını bu taşlara bırakırdı. İhtiyaç sahibi de sonrasında gelip ihtiyacı kadarını alırdı. Günümüzde devam etmeyen bu gelenek özellikle Ramazan ayındaki toplumsal yardımlaşmanın çok güzel bir örneği.
Tüm Dünya'dan Ramazan Gelenekleri
Ramazan'a duyulan heyecan ortak olsa da farklı kültürler farklı gelenekleri doğuruyor. İşte bu geleneklerden bazıları:
• Özellikle Mısır olmak üzere çoğu Arap ülkesinde "fanus" adı verilen fenerler Ramazan ayında tüm sokakları süsler.
• Yemen birbirinden ilginç gelenekleriyle Ramazan ayını en özgün kutlayan ülke. Yemen erkekleri Ramazan ayında Hz. Muhammed'in gözlerine sürme çekme geleneğini yüzyıllardır devam ettiriyorlar. Ayrıca Ramazan ayında evleri boyamak da bayram hazırlığının en büyük parçası.
• Endonezya'daki Ramazan akşamlarının en büyük geleneği "Wayang Golek" adı verilen kukla oyunu. Bizdeki Hacivat ve Karagöz'e benzeyen bu oyun genellikle panayır yerler gibi halka açık alanlarda oynatılır.
11 ayın sultanı Ramazan'ı daha da güzel kılan gelenekleri sizler için derledik. Sağlıkla geçirmeniz dileğiyle...