Evlerden mümkün olduğunca çıkmamaya çalıştığımız iki aydan daha uzun bir sürecin ardından kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte Türkiye’de normalleşme süreci başladı. Ancak salgının tamamen ortadan kalkmadığını ve önlem almanın hala çok büyük önem taşıdığını ifade etmek için bu süreç “yeni normal” olarak tanımlanıyor. Hem karantina süreci hem de başlangıcında olduğumuz yeni normal aşaması gündelik pratiklerimizi sürekli gözden geçirdiğimiz ve eski alışkanlıklarımızı yenileriyle değiştirdiğimiz bir deneyim halini aldı. Zorlu süreçlerden geçerken pozitif kalmak ve karşılaşmalarımızdan güç üretmek daha da önemli. Enerjimizi nasıl yüksek tutacağımıza dair bazı öneriler bu yazımızda!

Tedbiri Elden Bırakmayın

Sosyalleşmeyi neredeyse ortadan kaldırdığımız veya sanal ortama taşıdığımız bir sürecin ardından sokağa her adım attığımızda aklımıza kuşku düşmesi, “Acaba?” sorusunun zihnimizde canlanması çok olası. Hem sağlıklı kalmak hem de bütün olası şüpheleri savuşturmak için yeni normalin üç altın kuralı olan hijyen, maske ve sosyal mesafeyi titizlikle uygulayın. Sonrasında pişman olacağınız deneyimlerden uzak durun.

Düzen Şart

Sürecin başından beri yinelenen “evde kal” çağrılarına sokağa çıkma kısıtlamalarının eklendiği günleri herkes oldukça farklı şekillerde deneyimledi. Belki bazıları istediği tüm filmleri izledi, okunmadık kitap bırakmadı. Bazıları ise kendini mutfağa attı. Spor yapan da oldu, kilo alan da… Her anı dolduracak aktiviteler üretmek kadar günü tavanı seyrederek geçirmek de bir seçenekti. Anormal bir sürecin içinden geçtiğimizi unutmayın ve bu süreçteki pratiklerinizle ilgili kendinize hesap sormayın. Küresel anlamda büyük bir kriz yaşandığını hatırlayıp yeni normale olabildiğiniz en iyi halde adım attığınız için kendinizi kutlayın.

Size İyi Gelen Pratikleri Sürdürün ve Güncelleyin

İnsan, çeşitli güçlüklerle karşılaştığında üstesinden nasıl gelebileceği ile ilgili keşifler yapıyor. Karantina süreci de kendimizi iyi hissetmemize yardımcı olan aktiviteleri bulmamız için sağlam bir idman oldu. Ancak bu olumlu etkilerin devam etmesi sadece süreklilikle mümkün. Size iyi gelen pratik, güne başlarken yaptığınız egzersizler de olabilir, gece çocuklar uyuduktan sonra karanlıkta sessiz sakin 5 dakika oturmak da… Bu ritüellerin yok olmasına izin vermeyin ve yeni normal koşullarına göre güncelleyin. Mesela sabah egzersizlerinize şehrin henüz uyanmadığı saatlerde yapacağınız bir yürüyüş ekleyin.

Toksik İlişkilerle Vedalaşın

Mesele, kendimize iyi gelme pratiklerimiz olunca sosyal ilişkiler de denkleme otomatik olarak dahil oluyor. Özellikle sıkıntılı süreçler ise hangi iletişimlerimizin bize iyi geldiği, hangilerinin bizi aşağı çektiği konusunda bir turnusol kağıdı niteliğinde. Yeni normale adım atarken sıkıntılı, güvenilmez, kişisel sınır ihlali içeren, kendinizle mutlu olma halinize saldıran ilişkilerinizi geride bırakmak zihninizi pozitif tutmanıza oldukça yardımcı olacak.

Normal hallerimizden bahsederken normal dediklerimizin de sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu fark etmek kaçınılmaz. Bu hareketliliğin içerisinde, her yeniliğe ayak uydurarak hayatla birlikte akıyoruz biz de. Yeni normalin size hem ruhen hem bedenen sağlık getirmesini dileriz.